Günümüzde estetik operasyon ve ameliyat uygulamaları giderek yaygınlaşmış olup çoğu hastane, güzellik ve estetik merkezi hastalarına tıbbi müdahale niteliğindeki estetik operasyon veya ameliyat hizmetlerini vermektedir. Güzellik ve estetik merkezleri, hastaneler bu operasyonların yapılmasından önce danışanlarına bilgilendirme yapmalı ve hastalarının rızalarını almalıdır. Açık rıza alınması danışana yazılı bir ‘aydınlatılmış onam’ formunun açıklanması ve imzalanmasından oluşan bir prosedürdür.
Uygulamada sıklıkla karşılaşılan ve uyuşmazlığa neden olabilecek durumların ve hukuki risklerin önlenmesi amacıyla aydınlatılmış onam formunun hastalara açıklanması ve imzalatılması büyük önem arz etmekte olup bu yazımızda “estetik müdahalelerde aydınlatılmış onam” konusunu ele alıyor ve çok sık karşılaştığımız sorulara cevap veriyoruz.
1. Estetik İşlemlerde hekim ve hasta arasındaki sözleşmenin hukuki niteliği nedir?
Estetik tıbbi müdahalelerde hekimin sorumluğunun eser sözleşmesinden doğan bir sorumluluk olduğu belirtilmiştir.
Eser sözleşmesinin niteliğine uygun olarak sözleşmenin sonucunda bir taahhütte bulunulduğundan doktor hangi yöntemi kullanırsa kullansın yaptığı işlemin kusursuz (ayıpsız) olması gerekmektedir. Hekimin işini sadakat ve özenle yapma borcu vardır. Hekimin hastaya tedavi amaçla uyguladığı tıbbi müdahalenin en güncel ve çağın gereklerine göre bilimdeki yöntemlerden olması gerekmektedir. Uyguladığı yöntem ve verdiği kararlar çağdaş tıp literatürüne uygun olmayan hekim kusurlu ve özensiz kabul edilebilir.
2. Hekimin Estetik Müdahalede Bulunurken Hastasının Rızasını Alması Gerekir Mi?
Yaşam kurtarıcı bir niteliğe sahip olmayan güzelleşme amaçlı estetik müdahalelerin hukuka uygunluğu noktasında kişinin rızasının alınması birincil derecede önem arz etmektedir. Zira bu estetik müdahaleler ancak hastanın rızasının alınmasıyla hukuka uygun hale gelirler, hastanın rızası alınmadan yapılan estetik müdahaleler ise hukuka aykırıdır. Ancak alınacak rızanın hukuken geçerli olması için birtakım unsurların varlığı aranmaktadır. Her şeyden önce verilen rızanın hukuka ve ahlaka aykırılık teşkil etmemesi gerekir. Ayrıca günümüzde rızanın varlığı tek başına tıbbi müdahaleyi hukuka uygun hale getirmeyip, aydınlatılmış rızanın varlığı aranmaya başlanmıştır.
2. Aydınlatılmış Onam Nedir?
Aydınlatılmış Onam, tıbbi müdahale öncesi hastadan, işlemi gerçekleştirilecek hekim tarafından alınan, hasta ile ilgili sağlık verilerinin yer aldığı, uygulanacak işlem ile ilgili bilgileri içeren, riskleri ve yan etkileri anlatan rıza metnidir. Hasta üzerinde yapılacak tüm tıbbi müdahalelerden önce aydınlatılmış rıza alınması şarttır.
Estetik operasyonlarda belirli bir sonucun meydana getirilmesi taahhüt edildiğinden estetik cerrahların rıza formlarına estetik operasyonu neticesine ilişkin bilgilendirmeleri eklemeleri de yerinde olacaktır. Yargının estetik cerrahi uygulamalar bakımından klasik tedaviye göre farklı yorumu estetik ve plastik cerrahların meydana gelecek sonuca ilişkin sorumluluklarını arttırmaktadır. Bu nedenle estetik cerrahi uygulamaları bakımından aydınlatma sürecinde daha hassas davranılması ve aydınlatmaya ilişkin metinlerin buna göre planlanması ve düzenlenmesi yerinde olacaktır.
3. Aydınlatılmış Onam Hangi Unsurları İçermelidir?
Hekimin aydınlatma yükümlülüğü ve aydınlatılmış onam formunun unsurları Türk Tabipleri Birliği Hekimlik Meslek Etiği Kuralları madde 26/1’de aşağıdaki şekilde ifade edilmiştir:
‘’Hekim hastasını, hastanın sağlık durumu ve konulan tanı, önerilen tedavi yönteminin türü, başarı şansı ve süresi, tedavi yönteminin hastanın sağlığı için taşıdığı riskler, verilen ilaçların kullanılışı ve olası yan etkileri, hastanın önerilen tedaviyi kabul etmemesi durumunda hastalığın yaratacağı sonuçlar, olası tedavi seçenekleri ve riskleri konularında aydınlatır. Yapılacak aydınlatma hastanın kültürel, toplumsal ve ruhsal durumuna özen gösteren bir uygunlukta olmalıdır. Bilgiler hasta tarafından anlaşılabilecek biçimde verilmelidir. Hastanın dışında bilgilendirilecek kişileri, hasta kendisi belirler. Sağlıkla ilgili her türlü girişim, kişinin özgür ve aydınlatılmış onamı ile yapılabilir. Alınan onam, baskı, tehdit, eksik aydınlatma ya da kandırma yoluyla alındıysa geçersizdir.’’ .
Türk Tabipleri Birliği Hekimlik Meslek Etiği Kuralları’nda da belirtildiği üzere aydınlatılmış onam formu içerisinde mutlaka şu unsurları barındırmalıdır;
Hastanın mevcut sağlık durumunun ne olduğu ve hekim tarafından konulan tanı.
Hekimin önerdiği tedavinin türü, başarı şansı ve süresi.
Tedaviyi kimin, ne zaman, nerede ve nasıl gerçekleştireceği.
Meydana gelebilecek olası riskler, komplikasyonlar varsa belirsizlikler.
Alternatif olabilecek tedavi seçenekleri ile avantaj ve dezavantajları.
Tedavinin geciktirilmesi veya reddedilmesi halinde karşılaşılabilecek tablo.
Kullanılacak ilaçların olası yan etkileri
Tedavi sonrası hastanın takip etmesi gereken yaşam standartları.
4. Aydınlatılmış Onam Formu Hangi Şekilde Yapılmalıdır?
Aydınlatmanın şekli hem yazılı hem sözlü olabilir. Ancak ispat açısından yazılı olması önemlidir.
Yazılı aydınlatma alınması, aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirildiğinin ispatında faydalı olsa da aydınlatma yükümlülüğü kağıt üzerinde kalmamalı ve sözlü olarak da yerine getirilmelidir.
5. Hastaya Müdahalede Bulunmadan Ne Kadar Süre Önce Hastanın Aydınlatılmış Rızasını Almalıdır?
Uygulamada, ameliyattan en az 24 önce hastanın aydınlatılmış onamının alınmasının gerekmekte olduğu ifade edilmektedir. İlgili metinde, ameliyatın amacı, ameliyat sonrası oluşabilecek komplikasyonlar ve süreç anlatılmalıdır. Aydınlatılmış onam metninde, ameliyat ve sonrasındaki sürece ilişkin kullanılacak ilaçlar, tıbbi materyal ve aletler, kullanılacak tıbbi teknikler hakkında bilgi verilmelidir. Estetik müdahalenin olası sonuç ve riskleri hakkında hastaları aydınlatıcı metinlerin bulunması oldukça önemlidir.Ayrıca, söz konusu metnin olabildiğince açık ve Türkçe kavramlara yer verilen bir metin olması, aydınlatılmış onam metninin geçerliliği açısından fayda sağlayacaktır. Bu onamın her türlü müdahale için ayrı ayrı alınması gereklidir.
6. Hastanın Aydınlatma Onamının Alınmaması Durumunda Hekime Karşı Dava Açılabilir mi?
Aydınlatma yükümlülüğünü ihlali halinde eğer uygulanacak tedavi sonucunda hastanın yaşamı, sağlığı ve bedensel bütünlüğü zarar görürse bu zararın tazmini yükümlülüğü ortaya çıkabilmektedir. Hekimin hastasını aydınlatma yükümlülüğünü ihlali kimi zaman maddi kimi zaman da manevi değerlerinde eksilmeye neden olur.Aydınlatma yükümlülüğünün ihlali halinde, hastanın rızası sağlıklı bir şekilde alınamayacağından ve hastanın kendi geleceğini belirleme hakkı elinden alındığından, yapılan tıbbî müdahale hukuka aykırıdır. Oluşabilecek zararlar nedeniyle hasta tarafından hekime karşı gerek maddi gerek manevi tazminat davası açılabilir.
7. Aydınlatma Yükümlülüğünü Yerine Getirmeyen Hekim Aleyhine Tazminat Davası Açmak İçin Zamanaşımı Süresi Ne Kadardır?
Hekimin hasta ile arasında, özellikle estetik amaçlı müdahalelerde eser sözleşmesinden doğan yükümlülükleri ve sorumlulukları vardır. Bu sebeple tazminat davasında da eser sözleşmesi hükümleri uygulanmaktadır. İlgili hükümlere göre hekimin yükümlülüklerini kasten veya ağır kusurlu olarak yerine getirmemesi halinde tazminat davası 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olup diğer hallerde zamanaşımı süresi 5 yıldır.
Comments